Fransa ve Almanya'da Siyasi Çalkantılar: Avrupa'da Belirsizlik Büyüyor
Fransa Başbakanı Barnier'in hükümetinin düşmesi ve Almanya'daki erken seçimler, Avrupa'da siyasi istikrarı sarsıyor.
Fransa Başbakanı Michel Barnier’in hükümeti, parlamentoda güvenoyu alamadığı için düştü. Aynı dönemde Almanya’da Olaf Scholz liderliğindeki koalisyon hükümeti çöktü ve ülke Şubat 2025’te erken seçimlere gidiyor. Avrupa’nın iki büyük ekonomisindeki bu siyasi krizler, kıtanın geleceği için ciddi belirsizlikler yaratıyor.
Fransa: Bölünmüş Parlamento ve Hükümet Krizi
Fransa'da Michel Barnier, Cumhurbaşkanı Macron tarafından Temmuz ayında başbakan olarak atanmıştı. Ancak parlamentoda sol ve sağ uçların iş birliğiyle hükümeti düşüren güven oylaması, Barnier’i sadece üç ayda istifa etmek zorunda bıraktı. Bu, modern Fransa tarihinde bir başbakanın en kısa görev süresi olarak kaydedildi.
- Arka Plan: Temmuz ayındaki seçimlerde sol ittifak birinci sırada yer alırken, Le Pen liderliğindeki aşırı sağ parti ikinci sırada tamamladı. Cumhurbaşkanı Macron'un partisi ise üçüncü sırada kaldı.
- Görüş Ayrılıkları: Macron’un birinci sıradaki parti yerine merkez sağdan bir ismi başbakan olarak ataması, parlamentodaki bölünmeyi derinleştirdi.
- Siyasi Tavizler: Barnier, aşırı sağcı Ulusal Ralli ile uzlaşmaya çalışsa da başarısız oldu. Sol ittifakın gensoru önergesi, parlamentodaki kaosu doruğa çıkardı.
Almanya: Erken Seçim ve AfD’nin Yükselişi
Almanya’da ise Olaf Scholz’un liderliğindeki koalisyon hükümeti dağıldı. Ülke Şubat 2025’te erken seçime gidiyor. Almanya'nın en büyük muhalefet partisi CDU'nun yükselişi dikkat çekerken, aşırı sağcı AfD’nin gücü artıyor. AfD, Haziran 2024'teki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ikinci parti olmuştu.
- AfD Tehlikesi: Parti, Nazi geçmişiyle bağlantılı söylemleri nedeniyle Avrupa’da kaygı yaratıyor.
- Kıyaslama: Fransa’daki Le Pen tehlikesine benzer şekilde AfD’nin yükselişi, Almanya'nın siyasal dengesini tehdit ediyor.
Avrupa’nın Geleceği Belirsiz
Hem Fransa hem de Almanya’daki siyasi krizler, Avrupa Birliği’nin istikrarı için büyük bir meydan okuma yaratıyor. Fransa'da aşırı sağ ve solun güç kazanması, Almanya'da AfD'nin yükselişi; kıta genelinde artan bir kutuplaşmaya işaret ediyor.
Siz bu siyasi gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Görüşlerinizi bizimle paylaşın!